Aksa Akrilik, küresel akrilik elyaf pazarının yüzde 19’una sahip
Aksa Akrilik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Cengiz Taş, “Yıllık 330 bin tona varan üretim kapasitemizle durmaksızın çalışarak ülke ekonomisine ve istihdama destek sunuyoruz. 2020 yılı sonuçlarına göre; Türkiye pazarında yüzde 70, global pazarda ise yüzde 19’luk payımızla sektörümüzün liderlik bayrağını gururla taşıyoruz.” dedi.
Akkök Holding’in çatısı altında bulunan Aksa Akrilik’in temellerinin 1971 yılında atıldığını aktaran Taş, Yalova’da 502 bin metrekarelik alana yayılan üretim tesisleriyle, 2020 yılı sonu verilerine göre dünya akrilik elyaf üretiminin beşte birini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu alanda dünyanın lider, Türkiye’nin ise tek üreticisi olarak ihracatta da stratejik pay sahibi olduklarını ifade eden Taş, “Bin 200’den fazla çalışanımız ve yıllık 330 bin tona varan üretim kapasitemizle durmaksızın çalışarak ülke ekonomisine ve istihdama destek sunuyoruz. 2019 yılı sonuçlarına göre; Türkiye pazarında yüzde 70, global pazarda ise yüzde 19’luk payımızla sektörümüzün liderlik bayrağını gururla taşıyoruz. 2020 yılında ise, güncel pazar bilgilerine baktığımızda payımızı artırdığımızı görüyoruz. Dünya akrilik elyaf üretim ve tüketiminin yarısına yakın kısmının Çin’de olduğunu düşündüğümüzde ve global pazar payımıza Çin hariç baktığımızda yüzde 50’ye yakın bir paya sahip olduğumuzu görüyoruz.” bilgilerini verdi.
– Üretimin yüzde 43’ü ihraç edildi
Taş, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl düzenli olarak açıklanan “İSO Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu” listesinde 46. sıranın sahibi olduklarını belirterek, geçtiğimiz yıl üretimlerinin yüzde 43’lük önemli bir dilimini ihraç ettiklerini kaydetti.
Yıllık ihracat rakamlarının 275 milyon 502 bin dolar olarak kayıtlara geçtiğini aktaran Taş, “Güçlü finansal yapımız ve istikrarımız, ülkemizin gücüne güç katma hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyişimizi sağlıyor.” dedi.
Salgının toplum sağlığı ve ekonomiye yönelik tehditlerine karşı bazı şirketlerin üretime ara vermek durumunda kaldığını hatırlatan Taş, Aksa Akrilik olarak, pandeminin ilk gününden itibaren fabrikalarında çalışan sağlığını ve güvenli iş ortamını en üst düzeyde koruyabilmek amacıyla tüm tedbirleri hayata geçirerek üretime devam ettiklerini söyledi.
Pandemi sürecinde istihdamlarını aynı seviyede tutmayı başardıklarını anlatan Taş, şöyle konuştu:
“Yılın ilk yarısını tamamladığımızda, salgının yarattığı belirsizlik ortamına rağmen yüzde 73 kapasite kullanımı yakalamayı başardık. Aktif büyüklüğümüzü de 242 milyon TL artırarak, 4,4 milyar TL’ye çıkardık. Salgın, etkisini sürdürüyor olsa da biz artık normal kapasitemize ulaştık. 2020 sonunda oldukça zorlu geçen bu yılı, nisan-haziran dönemindeki kayba rağmen yüzde 80-85 oranlarında kapasite kullanımı ve 500 ila 550 milyon ABD doları arası bir ciro ile tamamlamayı hedefliyoruz.
Ağırlıklı olarak tekstil sektörüne hammadde üreten bir şirket olarak, sektörde yaşanan durgunluk bizi de etkiledi. Ancak, salgının etkilerinin azalmasıyla birlikte, Türkiye açısından olumlu gelişmeler yaşanması da beklentilerimizin arasında bulunuyordu. Batı dünyası ve Çin arasında yaşanması muhtemel olarak görülen uzaklaşmanın, Çin’in alternatifi olabilecek güçteki Türk tekstil sektörü için yeni fırsatlar doğuracağını bekliyorduk. Şirket olarak hazırlığımızı da bu talep kaymasını öngörerek yapmıştık. Çünkü salgın sırasında, tedarik açısından Çin ve Uzak Doğu’ya bağımlılık yerine, çeşitlendirmeye gidilmesinin çok önemli olduğu ortaya çıktı. Bunun yanı sıra, son dönemde Çin’in küresel güç olduğunu iyice hissettirmesiyle, Batı dünyasının Çin’e karşı bakış açısının değiştiğini de gözlemledik.”
“Yaşananların olumlu etkilerinin çok daha net görüleceğine inanıyorum”
Taş, 2020’nin sonlarına doğru yaklaşırken, normalleşme adımlarıyla beraber piyasalarda gözle görülür toparlanma sürecinin başladığını ifade etti.
Özellikle de tekstil sektörü açısından iyimser bir tablo çizmenin mümkün olduğunu aktaran Taş, “Biz kendi sektörümüz için önemli bir yükseliş gözlemliyoruz. Bu yükselişte, ülke olarak hem bilgi birikimimiz hem emek gücümüz hem de coğrafi konumumuzla Çin’e alternatif olmamızın kayda değer bir etki olduğunu düşünüyoruz. Biraz önce söz ettiğimiz gibi, bu durum Türk tekstil sektörü için oldukça değerli fırsatlara ve gelişmelere yol açıyor. Önümüzdeki dönemde yaşananların olumlu etkilerinin çok daha net görüleceğine inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.
– “200 bin ton tarife kontenjanı açılması için çalışmalarımız ve başvuru sürecimiz devam ediyor”
Taş, Çin’in, dünyanın en büyük akrilik elyaf pazarına sahip olduğunu belirterek, 2016 yılında Türkiye’den tedarik edilen akrilik elyaf ürünlere yönelik Çin tarafından yüzde 8,2’lik bir ilave gümrük vergisi getirildiğini anımsattı.
Çin’in bunun yanı sıra Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerin üreticilerine karşı da anti damping kararı aldığını anlatan Taş, Çin’in peş peşe yürürlüğe koyduğu bu uygulamalar sonucunda şirketlerin oradaki pazarda zorlanmaya başlayınca Türkiye’ye yöneldiğini hatırlattı.
Taş şunları kaydetti:
“Türkiye’ye böylesi yoğun eğilimin, uluslararası rekabet konusunda ülkemiz ve şirketimiz için ithalat bağımlılığı riski yaratmasını bekliyoruz. Bu nedenle, özellikle Uzak Doğulu üreticilerin Türkiye pazarına girişinin gözden geçirilmesi için ilgili bakanlıklar nezdinde çalışmaların yapılmasını bekliyoruz.
Diğer yandan Avrupa Birliği’nin yıllık tarife kontenjanı yıllık 120 bin ton olarak belirlendi. Tarife kontenjanı, Türkiye ve AB’de üretilen fakat tüketim miktarı karşısında yetersiz kalan ürünler için gümrük vergisi muafiyeti sağlıyor. Aksa Akrilik olarak, her yıl 305 bin ton ham madde satın alırken, dünyadaki sayılı karbon elyaf üreticileri arasında yer alan, yüzde 50 oranında hissedarı olduğumuz Dow Aksa 15 bin ton hammadde satın alıyor. 320 bin tona varan ihtiyacımızın önemli bir kısmı ithalatla karşılanıyor. Fakat, Avrupa menşeili üreticiler bu talebimizi karşılayamıyor. Bakanlığımızın Avrupa Komisyonu ile gerçekleştirdiği toplantıda haklı savunmamız dile getirilmesine karşın yıllık 120 bin ton tarife kontenjanı açıldı. Bu karar, özellikle Avrupalı rakiplerimizle olan yarışımızda dezavantaja neden oluyor. Gelecek yıl, 200 bin ton tarife kontenjanı açılması için çalışmalarımız ve başvuru sürecimiz devam ediyor.”
– “Akrilonitrilin alımında da KDV oranının yüzde 8’e çekilmesini arzu ediyoruz”
Taş, dokuma-tekstil sektöründe KDV oranının yüzde 18’den 8’e indirilmesinin ardından, 2006 yılında akrilik elyaf teslimatında da yüzde 8 orana tabi olunduğunu belirterek, akrilik elyafın temel üretim girdisi akrilonitrilin (ACN) yurt içi veya yurt dışı alımlarında ise düzenleme öncesinde olduğu gibi yüzde 18 KDV uygulanmaya devam edildiğini söyledi.
Satış hasılatı üzerinden yüzde 8 KDV tahsil edilirken, hammadde alımında ek maliyetlerin yanı sıra yüzde 18’lik KDV’nin de bulunduğunu söyleyen Taş, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu durumun akrilik elyafın rekabet şartlarına zarar verdiğini düşünüyoruz. 14 yıldır uygulanan KDV oranları arasındaki 10 puanlık bu büyük fark, çok önemli bir ‘devrolan KDV’ tutarının taşınması sebebiyle, işletme sermayesine ihtiyacı artırdı. Sektör olarak, önümüzdeki dönemde akrilonitrilin alımında da KDV oranının yüzde 8’e çekilmesini arzu ediyoruz. Bu sayede, Aksa Akrilik gibi yerli sermayeli üretimin kapasitesi ve istihdam olanakları da artacaktır.”
– “DowAksa, ihracattaki payını çok daha yukarılara çekecek potansiyele sahip”
Aksa Akrilik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Cengiz Taş, şirketin 50 yıllık geçmişinde çok değerli dönüm noktalarından biri olan DowAksa’ya ilişkin de bilgiler verdi.
Aksa bünyesindeki mühendislerin başarısı sonucunda kendi teknolojik altyapılarını geliştirerek 2009 yılında karbon elyaf pazarına girdiklerini anlatan Taş, şöyle devam etti:
“2009 yılında bin 500 ton/yıl kapasiteli karbon elyaf üretim hattını devreye alarak sektöre hammadde sağlayan ilk Türk şirketi olmanın yanı sıra, dünyanın 9. karbon elyaf üreticisi şirketi konumuna geldik. 2012 yılında ise The Dow Chemical Company’nin iştiraki Dow Europe Holding B.V. ile yüzde 50’lik eşit hisseye dayalı ortak girişim DowAksa kuruldu.
DowAksa, hammaddesi karbon elyaf olan global kompozit sektörüne geniş ürün yelpazesi ve teknik hizmet sunma hedefiyle kuruldu. Yalnızca DowAksa tarafından üretilen karbon elyaf, ülke ihracatındaki payıyla ekonomiye çok ciddi bir katkı sunuyor. Uzun yıllar sonra ilk defa bu sektörde üretim yapan bir firma olarak DowAksa, önümüzdeki süreçte etkinliğini artırarak ihracattaki payını çok daha yukarılara çekecek potansiyele sahip. Bugün geldiği noktada, Aksa Akrilik’in büyümeye müsait bir ortam sağlayan alt yapısı ve Dow’un bilgi ve deneyimi sayesinde, karbon elyaf sektöründe faaliyet gösteren tek marka olma başarısını ispatladı. Böylelikle, şirketimizin büyüme sürecine ilişkin önemli bir adım atmış olurken, ihracat ve istihdama da desteğimizi güçlendirdik.”